Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi, Fenerbahçe Lideri Ali Koç, Galatasaray Lideri Burak Elmas ve Trabzonspor Lideri Ahmet Ağaoğlu, canlı yayında açıklamalarda bulundu.

Habertürk Televizyonu’nu yayınında konuşan liderler, yayıncı kuruluşla yaşanan sıkıntılar, yabancı futbolcu sınırlaması ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile yaşanan uyuşmazlıkları kıymetlendirdi.

Yayıncı kuruluş Bein Sports’tan korona virüsü salgını gerekçesiyle indirip talebi geldiğini söyleyen Ahmet Parıltı Çebi, “Gerekçe olarak pandemi önümüze konuldu. Ortaya bir tablo çıktı, bu tablo bizi yoruyor. Bu bahiste taviz vermiyoruz. İndirimi düşünmediğimizi söyledik” dedi.

Yayıncı kuruluşun ödemelerinde daha evvel de kur sabitlemeleri ile indirim yapıldığını hatırlatan Ali Koç ise “2016’da ihale yapılıyor 500 milyon dolar ve 5 dönem. 2017’de 465 milyon dolara iniyor. 2019’da 388, geçen dönem 337 milyon dolara iniyor. 5 senede toplam indirim 564 milyon dolar. Federasyon ne yazık ki vakit zaman yayıncı kuruluştan bile daha iyi yayıncı kuruluşu savunuyor. Yayıncı kuruluş karşısında acz içinde olduklarını düşünüyorum” diye konuştu.

“Federasyon’u bizler ismine oyunu yönetmesi için seçiyoruz” diyen Burak Elmas, “Biz artık burada seyirci değil kaptan olacağız. Anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş bağı var. Bu kuruluşu ihaleye biz sokmadık, şartnameyi incelemedik. Yayıncı kuruluş şartnamenin bedelini ödemek zorundadır. Biz onlardan güçlü değiliz. Biz her sene indirim pazarlığı, ihale yapıyoruz” sözlerini kullandı.

Kulüplerin hem döviz kurundaki yükselişten hem de enflasyondan etkilendiğini belirten Ahmet Ağaoğlu da “Yabancı oyunculara döviz ödüyoruz. Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz. Gelirlerimiz naklen yayınlarda dörtte üç oranında düşüş gösteriyor. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Bu aslında Türk futbolunun genel sorunu. Burada temel olan bizim naklen yayın gelirlerinden uğradığımız kayıp” dedi.

4 liderin açıklamalarından satır başları şöyle:

‘SAHADAKİ REKABETİN DIŞINDA ARKADAŞ VE DOSTUZ, ABİ KARDEŞİZ’

AHMET IŞIK ÇEBİ: Sporun kardeşlik ve birleştirici özelliğinden hepimizin faydalanması gerektiğini hepimiz kabul ediyoruz. Dışarıya yansıyan negatif hava algısı var. Bunun bu türlü olmadığını, bizim birlik ve beraberliğimizi kamuoyuna göstermek istedik. Biz aslında alandaki rekabetin dışında arkadaş ve dostuz, abi kardeşiz. Kurumların bunu bilmesini, görmesini istedik. Kendi topluluklarımıza da, taraftarımıza da bu bildirisi vermek istiyor olacağız.

ALİ KOÇ: Sıkıntılarımız, çıkarlarımız tıpkı. Saha dışında ortak hareket etmemiz, yapan olmamız lazım. Tarihte birinci olarak olduğunu düşünüyorum. Bu toplantı inşallah pek çok toplantının başlangıcı olur.

BURAK ELMAS: Harika Lig’deki Passolig kartları toplamının yüzde 78’i burada oturuyor. Önemli kronikleşmiş sorunlarımız var. Bunların arbede ederek çözülmeyeceği açık. Sayın liderlerimizle da konuştuk. Kulüplerin, futbolun devamlılığı için hemfikiriz. Alanda rekabet edelim, dışarıda bu sorunlar çözülmeyince futbolun bedeli artmıyor. Sıkıntıları çözerek Türk futbolunun bedelini artırmaya vesile olmamız lazım.

AHMET AĞAOĞLU: Sayın Liderin yüzde 78 sözü ile yola çıkmak istiyorum. Sorun ve külfetin yüzde 78 olan kulüplerin liderleri olarak oturuyoruz burada. Alanda rakibiz. Rekabetin fair-play kuralları çerçevesinde saha dışında sağlayabilmek maksadıyla omuzlarımıza yüklenmiş olduğumuz sorumluluğu yerine getirmek durumdayız.

‘BU HUSUSTA TAVİZ VERMİYORUZ. İNDİRİMİ DÜŞÜNMEDİĞİMİZİ SÖYLEDİK’

AHMET PARILTI ÇEBİ: Hepimizin ortak hali, dördümüzün ortak sorunu. Bizim sıkıntımızın baktığımız vakit bakanlıkta probleminiz olabilir, hükümetten istekleriniz olabilir. Hepsinden evvel Türkiye Futbol Federasyonu var. Bizim taleplerimiz, ısrarlı olmamız, üstüne gitmemiz bizim o kuruma saygısız olduğumuz halde algılanmamalı. Biz o kapıyı 40 sefer çalmalıyız. Bunun hengame imiş üzere algılatmasını şahsım ismine gerçek bulmuyorum. Bizim konuştuğumuz şeyler medyaya yansısa sorun yok, konuşmadığımız şeyler yansıyor. Bunlar da bizi vakit zaman üzüyor. Birtakım istihbaratları yanlışsız yapmıyor. Bunlar bizi incitiyor. 3-5 tane unsur vardı, şuraların bağımsız olması üzere. Maalesef yayın ihalesinin birinci iki yılı tamam fakat sonra yürümeyen, münasebet olarak pandemi gösterilerek, kulüplerin gelirlerinin erozyona uğradığını görüyoruz. Bu bahiste Federasyon’un katkı sunmak istediğini de görüyorum. Maalesef kulüplerin en büyük kederi para.

Münasebet olarak pandemi önümüze konuldu, sayının indirilmesi istendi. Ortaya bir tablo çıktı, bu tablo bizi yoruyor. Yayıncı kuruluşu destekleyen taraf olmak bizim için sorun. Federasyon’un sonuç alamaması bizi üzüyor. Bizim kapı çalmamız çok doğal süreç. Bu mevzuda taviz vermiyoruz. İndirimi düşünmediğimizi söyledik. Yayıncı kuruluş desteklemiyorsa keşke Federasyon’un, Spor Bakanlığı’nın elinde kaynak olsaydı.

‘YAYINCI KURULUŞUN YARATTIĞI ORTAM SIKINTILI’

AHMET PARILTI ÇEBİ: Karşılıklar çarşaf çarşaf geliyor fakat sonuçta isteklerimiz yerine getirilmiyor. Yapılamadığı için karşılıklar istediğimiz üzere gelmiyor. Onları da suçlayıcı konuşmak hakikat değil. Yayıncı kuruluşun yarattığı ortam gerçekten külfetli.

‘FEDERASYON, SORUNUN ÖZÜNE İNMİYOR TAHLİL ÜRETMİYOR’

ALİ KOÇ: Rastgele bir ülkenin futbol federasyonun temel vazifeleri nedir? Sanayiyi büyütmek, adil rekabet ortamı sağlamak, kulüplerin gereksinimlerini karşılamak, yardımcı olmak ve doğal ki mali açıdan sağlıklı, sürdürülebilir bir noktaya getirmek. Federasyonumuz sorunun özüne inmiyor, tahlil üretmiyor. Aldıkları kararlarda ekseriyetle görüş ayrılıkları olduğu vakit kendi vicdanlarını, birtakım çevrelerin nezdinde bu kararları legalleştirmeye çalışıyorlar. Geçen sene bir sürü kulüp katılmadı. Aşikâr başlı kulüpleri arayarak baskı, bir nevi tehdit. 19 kulübün imzası olmasına karşın bu kararın güya benim kararımla aldırılmış olduğu haberlerine aracı olmaları. Aşikâr gazetecilerle algı yaratmaya çalışmak. Öncelikle çözülmesi gereken yayıncı kuruluş, gerisinden yabancı sıkıntısı. Adil rekabetin sağlanmadığı ortamda herkes kendi tahliline gidiyor.

‘5 YILDAKİ İNDİRİM TOPLAM 564 MİLYON DOLAR’

ALİ KOÇ: Son 4 senede Avrupa’daki birinci 5 kulübün yayın geliri yüzde 4,5 artmış, Türkiye’de yüzde 27 inmiş. 2016’da ihale yapılıyor 500 milyon dolar ve 5 dönem. Yıllar içinde bizim de kabul ettiğimiz son derece güç, kur sabitlemeleri derken bu sayı küçülüyor. 2017’de 465 milyon dolara iniyor. 2019’da 388, geçen dönem 337 milyon dolara iniyor. 5 senede toplam indirim 564 milyon dolar. Bizim hareket alanımız çok daralıyor. Birebir gemide olduğunu düşündüğümüz Federasyon ne yazık ki bu hususta vakit zaman yayıncı kuruluştan bile daha iyi yayıncı kuruluşu savunuyor. Yayıncı kuruluş karşısında acz içinde olduklarını düşünüyorum. Daha pandemi gelmeden başladı. Bizler ‘bunu bir seferlik olsun, seneye eski kurallardan başlayalım’ dedik. O denli olmadı, her sene indirim oldu. Bu argümanlara yanıt verirken ‘Kulüplerin bilgisi dahilinde’ deniyor.

‘BIÇAK KEMİĞE DAYANANA KADAR ÖDEMELER YAPILMIYOR’

ALİ KOÇ: 3 sene önce Kulüpler Birliği’nde durum izah edildi. Galatasaray, Kasımpaşa imzalamadı. Biz kaideli olarak imzaladık. Bilgi alışverişi yapılması bizim bu karara ortak olduğumuzu söz etmez. Euro meczup üzere artıyor. Pandeminin tesirleri var. Bilet, loca satamıyorsunuz. Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor. Yayıncı kuruluşu bu kadar savunurken Spor Bakanımızla, Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanımızla paylaştınız mı? Yayıncı kuruluşu bu kadar sahiplenirken bizim haklarımızı niçin savunmadınız? Bıçak kemiğe dayanana kadar ödemeler yapılıyor. Her sene ödemeler durduruluyor. Geçen dönem paraları alamadık, ligler başladı. Almamız gerekenin çok altında paralar aldık. Adeta sus hissesi üzere. Biz bunu ciddiyetten uzak bir yaklaşım olarak görüyoruz. Federasyon liderimiz masaya vursaydı bu işler buraya gelmezdi.

‘BİZ ARTIK SEYİRCİ DEĞİL, KAPTAN OLACAĞIZ’

BURAK ELMAS: Sanırım hepimiz bu hususta mutabıkız. Biz Türk futbolunun sahibiyiz kulüpler olarak. Federasyon’u bizler ismine oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Biz artık burada seyirci değil kaptan olacağız. Anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş ilgisi var. Bu kuruluşu ihaleye biz sokmadık, şartnameyi incelemedik. Yayıncı kuruluş şartnamenin bedelini ödemek zorundadır. Biz onlardan güçlü değiliz. Biz niçin onları ihale edelim. Biz her sene indirim pazarlığı, ihale yapıyoruz.

‘BİZ DÜMENDE OLSAYDIK BU İNDİRİM TALEPLERİ GELEMEZDİ’

ALİ KOÇ: Yayıncı krizinin ivedilikle çözülmesi önceliklidir. Biz türel muhatap değiliz. Bundan sonra olacağız. Bir sonraki yayıncı ihalesinde federasyonumuzla birlikte, dilek ederlerse bütün yetkiyi verebilirler. Olası yatırımcılarla kulüpler pazarlık içinde olmalı. Yabancı liglerin birçoklarında bu türlü. Biz dümende olsaydık Kulüpler Birliği’ne her sene bu indirim talepleri gelemezdi. Pandemiden yayıncı kuruluşun gördüğü etkiyi bize anlatıyorlar. Ya bizim yaşadıklarımız? PCR testlerini bile karşılamadılar. Grup alana çıkar, çatır çatır top oynar. Karşı ekibin kalesini abluka altına alır. Atamaz golü, hatta 90. dakikada gol yer yenilir. Üzülürsünüz lakin kızmazsınız, elinden geleni yaptı diye. Federasyon bu türlü bir noktanın çok uzağında.

‘FEDERASYON’LA ZABITLARA GEÇMEYEN TOPLANTI YAPMAYACAĞIZ’

BURAK ELMAS: Sayın Liderlerimizle yaptığımız toplantıda bu sorunlarda hepimiz mutabıkız. Bu sorunlar çözülmezse bu oyun devam edemez. En son raddeye gitmeye hazır mıyız sorusuna mutabık kaldıktan sonra bunu açıkladık. Bizim niyetimiz üzüm yemek. Oyun artık ilgisini kaybetmeye başladı. Seyirci azalıyor. Avrupa’da Türk futbolunun derecelerine bakarsanız, alanda muvaffakiyet yok. Kulüpler daima birbiriyle arbede ediyor. İtiraz ediyoruz, ceza alıyoruz. Ses çıkar, kulübünü savun, ceza versinler. Orada oturup sorunu çözmemelerinin bedeli Türkiye’de gerilim oluyor. Hakkaniyetli sistem olsa Türkiye bu kadar gerilmeyecek. Sayın liderlerle birebir fikirdeyiz. Bu artık yönetim edilecek bir sistem değil. Bunu kapalı kapılar gerisinde değil şeffaf yapacağız. Biz Galatasaray olarak zabıtlara geçmeyen Federasyon’la hiçbir toplantı yapmayacağız. Sayılarımız açık, borcumuz açık. Herkes her şeyi biliyor. Burada dirayetli davranacağız, zira bu işin sonu Türk futbolu için iyi değil.

‘ENFLASYONDAN BİZİM ARTIRIM TALEP ETMEMİZ LAZIM’

AHMET AĞAOĞLU: Naklen yayın gelirinden başlayalım. 4 büyük kulübün genel bütçelerinde yüzde 20-40. Anadolu kulüplerinde yüzde 60-90 oranında. Bizi bu kadar rahatsız eden bir bahis Anadolu kulüplerini önemli biçimde ekonomik çıkmazın içine sürüklüyor. Yayıncı kuruluşun işin bu tarafında olmadığını gördük. Harcamalarımızın yüzde 60-80’lik kısmı yabancı para cinsinden. Gelirlerdeki düşüşü göz önüne aldığımızda. 3 puan karşılığında aldığımız para 750-800 bin Euro üzere. Bugün naklen yayından elde ettiğimiz 3 puan karşılığında 190 bin Euro. Dörtte üç oranında düşüş oluyor. Kurdan etkilendik diyor yayıncı kuruluş, ‘Covid’den, enflasyondan etkilendik’ deyip indirim talep ediyor. Aslında bizim enflasyondan bizim artırım talep etmemiz lazım.

‘GELİRLERİMİZ NAKLEN YAYINLARDA DÖRTTE ÜÇ ORANINDA DÜŞÜŞ GÖSTERİYOR’

AHMET AĞAOĞLU: Yabancı oyunculara döviz ödüyoruz. Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz. Gelirlerimiz naklen yayınlarda dörtte üç oranında düşüş gösteriyor. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Bu aslında Türk futbolunun genel sorunu. Spor Toto neredeyse ülke sporunu finanse eden kuruluş. 2004 yahut 2005’ten itibaren. Bütün federasyonların yüzde 90 oranında masraflarını karşılayan kurum pozisyonunda. Kulüplerin elde ettiği gelir var. Naklen yayınla karşılaştırıldığında bana nazaran devede kulak. Burada temel olan bizim naklen yayın gelirlerinden uğradığımız kayıp. Covid sürecinde bilhassa Anadolu kulüplerini rahatsız eden husus bu.

‘İDDAA GELİRLERİNDEKİ HİSSE HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR’

AHMET PARILTI ÇEBİ: Geçmişte sponsor gelirleri azdı. Bugün artık o denli değil. Taraftar hoş stat istiyor. İyi futbol istiyor. Artık her şey değişti. Bu da bizi zorluyor. Amatör sporlar var mesela. Birçok kulübümüzde var. Sayın Cumhurbaşkanımız sağ olsun buraya kaynak aktarıyoruz dedi. Vergilerinizi ödeyin geri alırsınız. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin geliri. Aylardan beri yatırıyoruz lakin bize bir şey vermiyorlar. Vergi yüzde 40’a çıktı. Pandemi devrinde herkese kolaylık sağlanırken biz kasvet içinde kaldık. Çok büyük İddaa gelirleri var. Buradan bizim aldığımız hisse her geçen gün aşağı düşmekte.

ALİ KOÇ: Devletimiz sağ olsun, Bankalar Birliği sağ olsun. Kronik hale gelmiş, borç yapısını tekrar yapılandırdılar. Nefes aldık. Bizim maliyetleri düşürüp, gelirleri arttırmamız lazım. Burada en değerli konu İddaa gelirleri. Bakanlığımız çok hoş çalışmalar yaptı. Canlı bahis koydular mesela. Spor karşılaşması oynanırken bahisleri yaptılar. Bu yasa dışı bahisi engelledi. Toplam kanunî bahis 2020 varsayımı 8,5 milyar dolara çıktı. Bu hatırı sayılır para. Artan ilgiden sonra kulüpler ne almış, 2013’te 266 milyon lira almış, 140 milyon dolarmış o devir. 2020’de kestirimi 320 milyon lira almışız dolar olarak 46 milyona düşmüş. Yüzde 4,5’tan binde 4,5’ta tutulmuş İddaa gelirleri. İnanıyorum ki yanlışsız oluşumlarla bunu hayata geçirebiliriz.

‘KURULLARDAN MUTLU OLAN BİR KULÜP YOK’

BURAK ELMAS: İkinci husus konseyler. Muhteşem Lig’de konseylerden şad olan bir kulüp yok. Sistem çalışmıyor. Bizler bozuk sistemin başına insanları değiştirerek sistemi düzeltmeye çalışıyoruz. Eski hakemlerimiz her hafta hakemlik topluluğunun çökmüş olduğunu söz ediyorlar. Tahkim Heyeti, Disiplin Konseyi ile ilgili tekliflerimiz var. Bu yapı adaletli yapıya dönüşecek. Bunu teklif edeceğiz. MHK da çalışmıyor. Oyunu hakeme karşın güzelleştiremezsiniz. Bu sistem çalışmadığı vakit oyun güzelleşmiyor. Federasyonun kendi atadıkları kendi yargı kararını belirliyor. Bu türlü bir sistem olmaz.

‘YABANCI KURALI YAP-BOZA DÖNDÜ’

BURAK ELMAS: Biz ültimatom vermedik, bu problemleri halletmemiz lazım, birlikte halletmemiz lazım dedik. Bu sorunlarla devam edemeyiz. Bugün gelen yanıtı anlamanız mümkün değil. Birçok yeri yanlış. Yabancı kuralı yap-boza döndü. Her sene yabancı kuralı konuşulur mu? Bunlar hallolması gereken sıkıntılar. Dönemsel, öbür dertlerle verilmiş tasalar var. Bizim bir oyuncumuzun transferi konusunda öteki kulüple davamız var. Mahkemede görülüyor. Federasyon bize Avrupa kupasında oynatacağımız oyuncu için müsaade vermedi. Bu akşam biz ne diyeceğiz onu bekliyorlar.

AHMET AĞAOĞLU: MHK ile düşünceleri lisana getiriyoruz lakin 1960’dan beri bu formda. Tahkim Konseyi bu türlü. Bunu değiştirmek için uğraş harcanmadı. Bağımsız heyetler yerine bağımlı olsun lakin bana bağımlı olsun diye bugünlere getirdik. Değiştirmek için geç kaldık, kronikleşti.

‘ÇARPIKLIK ŞAHISLARDA DEĞİL SİSTEMDE’

AHMET AĞAOĞLU: Tahkim’in vermiş olduğu kararın Anayasa’nın ilgili hususu uyarınca hiçbir halde değiştirilemez sonuncu karar olduğun söz ediyorlar. Yeryüzünde bir iş yapıyorsanız kesinlikle sizi denetleyen bir kurum vardır. AYM’nin kararını göz arkası ediyorsanız, bağlı olduğunuz kurum memleketler arası platformda UEFA ve FIFA’dır. O vakit UEFA ve FIFA’nın çizdiği çerçeveye uymak zorundasınız. Çarpıklık bireylerde değil sistemde. Şahısları değiştirerek yahut mevcut üyelere yemin ettirdikleri için tarafsız olmuyorlar. Son 3 sene içinde kaç MHK Lideri değişti? Tartışmalar sona erdi mi? Zira arıza motorda siz lastik değiştiriyorsunuz.

‘ALINAN HER TÜRLÜ KARAR KULÜPLERE ZİYAN VERMEYE BAŞLADI’

AHMET IŞIK ÇEBİ: Yabancı sayısına baktığımızda kimisinin altyapısı kuvvetli. Birtakım kulüpler var dışarıdan müsaade alabildiği kadar getirerek maliyetleri düşürüyor. Ben de istiyorum Türk oyuncu oynasın ancak bizim çocuklarımız kural değişince 3 milyonu 6 milyona çekti. Alınan her türlü karar kulüplere ziyan vermeye başladı. Hakkaniyetli bir tutum yok. TFF bize bir kaynak bulacak. Spor Bakanlığı ile hükümetle görüşecek. Ben Afrikalı’yı getiriyorsam benim çocuğum Juventus’a gitmek istiyor. Federasyon, A Ulusal Kadro için bir şey yapmak istiyorsa bunun bedelini kulüpler ödeyemez. Kulüpler Birliği’nde 6 ay vazife yaptım. Biz yüzde 90 hareket ettik. Biz 20 kulübüz, hepimiz ortaya geliyoruz, takviye veriyoruz, imza atıp gönderiyoruz, kaale almıyorsunuz.

‘SENİN HOCAN AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA BAŞARISIZ DİYE YABANCI KURALI GETİRİLEMEZ’

AHMET AĞAOĞLU: Geçen sene yabancı futbolcu gündeme geldi. Yerli oyuncu kalitesini artırmak için tedbirlerin alınması gerektiğini tabir ettik. Yabancı oyuncuyu sınırlamak istiyorsunuz, tamam hemfikiriz. Yabancı oyuncuyu yerli oyuncuyu rekabet ortamına sokmadan, yerli oyuncunun gelişimini sağlayamadan kalitesini artırmanız mümkün değil. Fenerbahçe ve Göztepe’yle agresif talepte bulunduk, rezerv talep uygulaması dedik. Siz altyapıyı yapmadan, yerli oyuncunun yetişmesi için altyapı takviyesi vermezseniz, oyuncuyu rekabete hazırlayamazsınız. Yerli oyuncunun kalitesini üste çekersek yabancıya gerek kalmayacak.

BURAK ELMAS: Yabancı oyuncu konusunda bütün kulüpler mutabık. Bu deklarasyon yapıldı. Bu karar kulüplerin iradesine karşın, samimiyetsiz alındı. Senin hocan Avrupa Şampiyonası’nda başarısız diye yabancı kuralı getirilemez. Bunun cezası bize kesilemez. İyi bir ulusal ekibimiz var. Bu devirde yabancı kuralı çıktı. Garip kararlar var. Bu kararla bizlere karşın alınıyor.

’10 YILLIK DEVLET STRATEJİSİ LAZIM’

ALİ KOÇ: Yabancı konusunda bir süreç idaresi var. Bir de bahsin içeriği. Kısa bir mühlet evvel federasyona çağırıldık. Ana mevzu yabancı kuralıydı. Şu an yapısal sorunun çözülmesi için bana nazaran 10 yıllık devlet stratejisi lazım. İrade varsa yapılır, çok güç değil. Bunu yapan ülkeler var. Toplantıdan uzlaşı ile ayrılmıştık. Kapıdan çıkarken ligler 18 mi olsun, 20 mi olsun kaidesini konuşalım diye ayrıldık. Güya bunları konuşmamış üzere açıklama yaptılar, yabancı kuralı koydular.

MAÇA ÇIKMAMA KARARI OLACAK MI: BU İRADEYİ KOYARSAK YAPARIZ

ALİ KOÇ: Geçen dönem nasıl 1 dakikalık protesto olmuştu. Kulüpler Birliği iradeyi koyduktan sonra her şey olur. UEFA, FIFA hiçbir şey yapmaz, yapamaz. En makûs 3 puanımız silinir. Federasyonun bir yöneticisi birtakım kulüpleri arayıp, ‘Niye Ali Koç’un suyundan gidiyorsunuz’ diyor. Biz bu iradeyi koyarsak yaparız. Güya biz rakibiz. Biz Federasyon’la rakip değiliz, paydaşıyız. Federasyon bizim amirimiz. Bu hengameden kendilerine yakın bir sonuç çıkabilir. Lakin bilsinler ki bizle inatlaştıkça güvenirlilikleri düşmeye devam eder.

Gazete Duvar