ANKARA – Ankara Barosu Lideri Erinç Sağkan’ın Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmesinin akabinde idare konseyi kararıyla başkanlık koltuğuna oturan Kemal Koranel, yaklaşık üç aydır yürüttüğü vazifesinden istifa etti.

Koranel’in istifasına; İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan azap raporunun yayınlanmaması, seçim sürecinde kendisini destekleyen üç şura liderinin baro idare kurulunca vazifeden alınması ve son olarak avukatlara gönderilen ve çok reaksiyon çeken ‘baro aidatı ödeme’ tebligatı neden oldu.

ANKARA BAROSU’NDAKİ KRİZ NASIL BAŞLADI?

Ankara Barosu, yaklaşık iki ay evvel İnsan Hakları Merkezi tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde yaşanan azap argümanlarıyla ilgili hazırlanan raporu yayınlamadı. Kelam konusu raporun yayınlanmaması, İnsan Hakları Merkezi yöneticilerinin istifasıyla sonuçlanan bir krize dönüştü.

Baroda ‘işkence raporu’ krizi devam ederken, birkaç hafta evvel de baro idaresindeki üç şura liderinin, idare heyeti kararıyla vazifelerine son verildi.

2 Mart günü yapılan idare konseyi toplantısında Avukatlık ve Staj Akademisi (AVSA) Lideri Davet Ayhan Şenel, Gelincik Merkezi Lideri Aslıhan Koçak Arıhan ve Staj Heyeti Lideri Suphi Tugay Ertunç, misyondan alındı.

‘KORANEL’İ DESTEKLEYEN ŞURA LİDERLERİ MİSYONDAN ALINDI’

Heyet liderlerinin vazifeden alınma münasebeti ise, “görevlerinden kaynaklı imkânları ön seçim sürecinde kullanmak” olarak gösterildi.

Ankara Barosu Lideri Koranel ve kimi üyelerin karşı oyuna karşın üç heyet liderinin oy çokluğuyla vazifeden alınması, avukatlar ortasında 2022’in Ekim ayında yapılacak Ankara Barosu seçimleri öncesi “Koranel’e operasyon” olarak yorumlandı.

‘SEÇİM ÖNCESİ TAHT KAVGALARI’

Gerçekten Kemal Koranel’in tekrar adaylığını açıkladığı Demokratik Sol Avukatlar Grubu’ndan (DSA) seçime girmek isteyen ve şu ana kadar adaylığını açıklayan isimler ortasında Deniz Aksoy, Veysel Kırıcı, Onur Tatar, Fevzi Gümüş yer alıyor.
Böylelikle Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun haziran ayında ön seçim yapması bekleniyor. Önseçim için en güçlü adaylar ortasında ise Kemal Koranel ile Deniz Aksoy gösteriliyor. Avukatlar ortasında da üç şura liderinin misyondan alınması, ‘seçim öncesi taht kavgası’ olarak nitelendirildi.

‘BARODAN ‘AİDAT BORCU’ RESTİ: LEVHADAN KAYIT SİLİNİR

Yaşanan bu krizlerin üstüne son olarak Ankara Barosu’nun üyelerden ‘baro aidatı’ istemesi bardağı taşıran son damla oldu.
Ankara Barosu İdare Şurası kararıyla avukatlara gönderilen bildiride, 15 gün içerisinde aidat borçlarının ödenmemesi durumunda baro levhasından kaydın silineceği tabir edildi.

Bilhassa son devirde yaşanan ekonomik krizin de tesiriyle güç durumda olan birçok avukatın aidat borcunu ödemeyecek durumda olduğu söz edilerek, toplumsal medya üzerinden baroya reaksiyon gösterildi.

Edinilen bilgiye nazaran Baro Lideri Koranel’i amaç haline getiren bu bildiri kararı, Koranel’in bulunmadığı idare şurasında alındı.

İSTİFA ETTİ

Tüm bu olayların üstüne Koranel, düzenlediği basın toplantısıyla istifasını açıkladı. Koranel, misyona başladığı günden bu yana hakkında algı operasyonu yapıldığını tabir ederek, “Yapılmak istenen Ankara Barosu liderinin itibarsızlaştırmak istenmesidir. Son olarak benim olmadığım bir idare konseyi kararıyla 10 bin 476 meslektaşımıza baro aidatlarının ödenmesi için tebligat gönderilmiş. Bu yalnızca bana değil, on binlerce meslektaşımıza yönelik bir prestij suikastıdır. Bağımsız uğraş etmek emeliyle baro başkanlığından ve idare şurası üyeliğimden istifa ediyorum” dedi.

AZAP RAPORU: BENİM YAYINLANSIN OYUMA KARŞIN YAYINLANMADI

Kemal Koranel’e nazaran tüm bu yaşananlar kendisine yönelik uygulanan prestij suikastının bir modülü. Misyona geldiği günden bu yana sistemli bir biçimde çalışmalarına mahzur olma planlarının devreye sokulduğunu söz eden Koranel, bu basamakta yaşananları şu formda anlattı:

“Başkanlık misyonunu üstlendikten sonra vesayeti gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmemem üzerine aleyhime algı operasyonu başlatılmıştır. Bu doğrultuda Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezince hazırlanan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde azap ve makus muamele yapıldığına dair rapor, idare konseyinde görüşüldü. Raporun İnsan Hakları Merkezi Yönergesindeki kararlara karşıt konular içermesine karşın, yayınlanması konusundaki şahsi niyetimi idare şurasında yer alan arkadaşlarımla paylaştım. Lakin kabahat ihbarında bulunulması ve ardından cürüm ihbarı dilekçesi ile ekinde raporun Web sitemizde yayınlanması, görüşüme karşın çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için aksi istikamette karar alınmıştır. Gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için kusur yaptığımı anlamış bulunmaktayım.”

‘KURUL LİDERLERİNİN VAZİFEDEN ALINMASININ NEDENİ SİYASİ SAİKLER’

Koranel, kendisine dayanak verdikleri münasebet gösterilerek heyet liderlerinin misyondan alınmasını da ‘teamüllerine aykırı’ ve ‘avukatların iradesine ipotek’ olarak kıymetlendirdi.

İdare şurasının, kendisinin karşı oyuna karşın heyet liderlerini vazifeden aldığını belirten Koranel, “Baromuzda vazife yapan birtakım meslektaşlarımız için misyondan alınma istikametindeki siyasi saik ile verilen bu karar; başta Anayasa, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek Kuralları ve hiçbir görüş ayırt etmeksizin üyesi olduğumuz 98 yıllık Ankara Barosu geleneklerine açıkça terstir. Lakin kimi idare şurası üyeleri, kimi disiplin heyeti üyeleri ve denetleme heyeti üyeleri, birtakım merkez ve şura liderleri tekrar destekledikleri aday ile seçim kampanyası yürütme özgürlüğüne sahip iken, beni desteklediklerini düşündükleri meslektaşlarımızı misyondan almak tüm demokratik teamüllere aykırıdır” diye konuştu.

‘AVUKATLARA GÖNDERİLEN ‘BARO AİDATI’ BİLDİRİSİNDEN HABERİM YOK’

Son olarak avukatlara ‘baro aidatı’ tebligatı gönderilmesi kararının kendisinden habersiz alındığını söyleyen Koranel, şu sözlere yer verdi:
“Covid-19 sebebi ile karantinada olduğum süreçte gıyabımda ve dahlim olmadan alınan kararla 10 bin 476 meslektaşımıza gecikmiş baro kesenekleri ile ilgili yazı gönderilmiştir. Anılan yazı Avukatlık Kanunu’na uygun olmakla birlikte pandemi şartlarının ve ağır ekonomik zorlukların devam ettiği bu süreçte salt seçim çalışmasına yönelik bir prestij suikastıdır. Ne acıdır ki bilhassa 0-5 yaş ortasındaki 5 bin 912 meslektaşımıza da birebir yazının gönderilmesinden çekinilmemiştir. İçine çekilmeye çalışıldığım algı operasyonu artık şahsıma yönelik olmaktan çıkmış, sayısı on binleri aşan meslektaşımı tesirler duruma gelmiştir.”

‘KİRLİ SİYASETE DAHİL OLMAYACAĞIM’

“Yapılmak istenen Ankara Barosu liderini itibarsızlaştırarak yıllardır verilen gayretin önünün kesilmesidir. Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağımı, Başşehir barosu üzerinde hamilik yapmaya çalışan zihniyetlerle bağımsız bir biçimde çaba etmek hedefiyle Ankara Barosu Başkanlığı ve İdare Şurası Üyeliği’nden istifa ediyorum.”

(DUVAR)

Gazete Duvar