Boğaziçi Üniversitesi’nde 2 Ocak 2021’de Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu’nun misyondan alınmasının akabinde da devam ediyor. Direnişin 34’üncü haftasında Boğaziçililer 232’nci kere bir ortaya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler ve Bulu’nun akabinde rektörlüğe atanan Naci İnci’yi protesto ettiler.

Boğaziçi Direnişi’nden yapılan açıklamada şu sözler kullanıldı:

“Bugün 23 Ağustos 2021, Pazartesi. Boğaziçi Üniversitesi’nde direnişin 34. Haftasına girildi. Bugün direnişin 232. günü. Naci İnci’nin üniversitenin ilgili konseylerinin hiçbiri muhatap alınmadan, kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir halde rektör olarak atanmasının üçüncü, 30 Temmuz günü akademisyenlerin gerçekleştirdiği rektör adayları takviye oylamasında akademisyenlerin yüzde 95 oranında rektör adaylığına karşı olduğu İnci’nin rektör vekili iken Batı Lisanları ve Edebiyatları kısmı Öğretim Vazifelisi Can Candan’ı vazifeden almasının otuz yedinci günü.

#Kabul EtmiyoruzVazgeçmiyoruz pankartı taşıyan Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Kuzey Yerleşkede kütüphane önünde buluşup Güney Yerleşkeye yürüdüler ve her iş günü olduğu üzere bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek gerilerini 154. sefer rektörlük binasına döndüler. Nöbet boyunca ellerinde “Feyzi Erçin Yalnız Değildir”, “Cemre Baytok İşine Geri Dönsün” yazan dövizler ve üzerinde “Can Candan Yalnız Değildir” yazan Can Candan fotoğrafları taşıyan akademisyenler, nöbetlerinin akabinde Naci İnci’nin rektör olarak atanmasına dair açıklamalarını okudular.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri bugün de Can Candan işten çıkarıldığı gün başlattıkları ve Rektörlük binası önünde gerçekleştirdikleri oturma hareketine devam ettiler.

Açıklama metni:

Boğaziçi Akademisyenlerinden Kamuoyuna:

20 Ağustos Cuma gecesi, yeniden bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle, Naci İnci’nin üniversitemize rektör olarak atandığını öğrendik. 2 Ocak günü Melih Bulu’nun atanmasına karşı Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri olarak “Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz” diyerek başlattığımız uğraşımızda itirazımız yalnızca üniversite dışından bir kişinin atanmasına yönelik değildi. Kabul etmediğimiz temel konular; rektör atama sürecinin üniversitenin ilgili heyetlerinin hiçbiri muhatap alınmadan, kurumun iradesi hiçe sayılarak ve şeffaf olmayan bir halde yapılmasıydı.

Melih Bulu’nun rektörlük misyonundan alınmasının akabinde 30 Temmuz’da Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak rektör adaylığını açıklayan tüm hocalarımız için bir inanç oylaması gerçekleştirdik. Bu oylamanın sonuçları açıktır: Üniversitenin tüm akademisyenlerinin %82’sinin iştirakiyle gerçekleşen bu oylamada, aday olan 17 öğretim üyesine dayanak kararı verilirken Melih Bulu’nun yardımcısı olan iki öğretim üyesi güvenoyu alamadı. Bu oylamada akademisyenlerimizin %95’i Naci İnci’nin rektör olarak atanmasını kabul etmediğini tabir etti.

Bugün bu atamayı kabul etmiyoruz, zira:

1. Naci İnci’nin rektör adaylığı Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından yapılan itimat oylamasında akademisyenlerin %95’inin ret oyunu aldı.
2. Naci İnci vekâleten rektörlük yaptığı mühlet boyunca Can Candan ve Feyzi Erçin hocalarımız ile CİTOK Koordinatörü Cemre Baytok’un işine hukuksuz ve keyfî bir halde son verdi.
3. Birebir devirde Naci İnci, karar alma süreçlerinde kurum içi yöntem, kural ve türel düzenlemeleri yok saydı; kısım, fakülte, Üniversite İdare Heyeti ve Senato üzere konseylerin iradelerini çiğnedi. Bu hukuksuz süreçler münasebetiyle yüze yakın hocamız çeşitli davalar açtı, “görevi berbata kullanma” kabahatini da içeren cürüm duyurularında bulundu.
4. Naci İnci öğrencilerimizi haksız ve hukuksuz disiplin soruşturmalarıyla baskı altına aldı.

Türkiye’nin en değerli yüksek öğretim kurumlarından biri, bir kamu araştırma üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atamasının hangi ölçütlere nazaran yapıldığı açıklanmalıdır. Tüm kamuoyunu ilgilendiren bu kararın şeffaflıktan ve hesap verilebilirlikten uzak bir biçimde alınması kabul edilemez. Bu nedenle soruyoruz:

• Müracaat yapan kaç rektör adayı vardı, bu adaylar kimdi?
• Adayların incelenmesi sürecinde YÖK’ün uyguladığı rastgele bir prosedür var mı?
• Başvuran adaylar ortasından mülakata çağrılan var mı?
• Varsa mülakata çağrılan adaylar hangi kriterlere nazaran seçildi?
• Okulumuzca güvenoyu alan, Boğaziçi Üniversitesi’nin 17 ehil ve liyakat sahibi rektör adayı mülakata dahi çağrılmazken adaylığı Boğaziçi kamuoyunca açıkça reddedilen Naci İnci neden tercih edildi?

Mevcut rektör belirleme sisteminin demokratik meşruiyetten mahrum olduğunu tekraren belirttik. Lakin, kanun devleti olmanın taban kurallarını sağlayan bir idare bile sorulan bu sorulara karşılık verebilmelidir.

Atamaya dair sorularımızın cevaplanmasını, üniversitemizin iradesini ve prensiplerimizi hiçe sayarak yapılan bu atamanın iptalini talep ediyoruz.

Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” (HABER MERKEZİ)

GÖRÜNTÜ LİNKİ

Gazete Duvar