Son YAŞ kararıyla tuğgeneralliğe terfi ettirilen Serdar Atasoy’un FETÖ soruşturmasında itirafçı olmasıyla kamuoyunda başlayan “kim korudu” tartışmaları hala sürüyor. Son olarak elebaşı Fetullah Gülen’in taktığı rütbeleri sökülen Atasoy, 1988-2016 yılları ortasında kendisiyle ilgilendiğini belirttiği 11 mahrem imamını anlattı. Bunlardan kimisinin ismini hatırlamadığını söyleyen Atasoy, kendisine gösterilen fotoğraflardan imamlarını teşhis etti. Lakin ortalarında dikkat alımlı isimlerin de bulunduğu mahrem imamlardan birçoklarının firari olduğu öğrenildi. İşte Atasoy’un itiraflarında anlattığı mahrem imamları:
ÖRGÜTE SOKAN BURSA İMAMI
-CANSUN SARIYILDIZ: Atasoy, 1988’de kendisini FETÖ ile tanıştıran şahsın Cansun Sarıyıldız (55) olduğunu söyledi. O tarihte 22 yaşında olan Sarıyıldız ayrıyeten Atasoy’u, TSK’ya yerleştiren Yavuz kod isimli örgüt ağabeyiyle de tanıştıran kişi. Atasoy vakit zaman ilahiyat fakültesi öğrencisi olan Sarıyıldız’ın kaldığı hücre meskenine gidiyordu. Örgüt içerisinde kritik vazifelerde bulunan bulunan Sarıyıldız, FETÖ’nin Bursa vilayet imamlığına kadar yükseldi. Bursa Başsavcılığının vilayetteki FETÖ yapılanmasına yönelik soruşturmada 1 numaralı kuşkulu olan Sarıyıldız, firari pozisyonda. İçişleri Bakanlığının aranan terörist listesinde turuncu kategoride yer alan Sarıyıldız’ın başına 1 milyon TL ödül konuldu. Sarıyıldız’ın, FETÖ’nün Bursa’daki kuruluşlarından olan Silm Eğitim Tesisleri İşletme A.Ş.’de yönetici olduğu belirtildi.
GÜLEN’İN TABİBİNİN DAMADI
-EYÜP EMRE FIRAT: Atasoy’un 1998’de Lüleburgaz’a tayini çıktı. 1999 yılında burada kendisiyle yaklaşık 2-3 ay Ali İhsan isimli mahrem imam ilgilendi. Tabip olan Ali İhsan, daha sonra Atasoy’u Emre isimli mahrem imama devretti. Atasoy’un anlattığına nazaran Emre’nin İstanbul’da bir fabrikası bulunuyordu. Atasoy’un yaptığı teşhislerle kelam konusu mahrem imamın Eyüp Emre Fırat (46) olduğu belirlendi. Elebaşı Gülen’in tabibi olan Kudret Ünal’ın damadı olan Fırat, 2003’e kadar Atasoy’un mahrem imamlığını yaptı. Fırat’ın, yurt dışında olduğu ve hakkında yakalama kararı bulunduğu öğrenildi. Mahrem imamlarıyla ankesörlü telefonlar üzerinden bu periyotta irtibat kurmaya başlayan Atasoy’un tabirinde Fırat ile ilgili dikkat çeken kısımlar şöyleydi: “Emre ile ayda bir olacak formda Beylikdüzü’ndeki konutunda görüşürdük. Çalışmış olduğum yerdeki askeri çalışanlar hakkında benden bilgi alırdı. Burada örgütün fişlemesini yapardı.”
TUTUKLANAN FETÖ’CÜ KAYIP!
-İHSAN BAYKUT: Serdar Atasoy, 2005’te Kars’a tayin oldu. Burada 3 yıl kadar vazife yaptı. Atasoy’un Kars’taki mahrem imamlığını ise Ahmet kod isimli İhsan Baykut (49) yaptı. Baykut’un, Kars’taki ankesörlü telefonlardan Atasoy’u aradığı tespit edildi. Öğretmen olan ve 15 Temmuz sonrası ihraç edilen Baykut, tekrar bu süreçte tutuklandı. Baykut’un kaçak olduğu öğrenildi.
HEM İMAMINI HEM DE ÜSTÜNÜ TEŞHİS ETTİ
-ERDEN ŞEN: Atasoy’un Kars’taki misyonunun akabinde tayini İstanbul Harp Akademileri Stratejik Araştırmalar Enstitüsüne çıktı. Atasoy, burada 2008-2010 yılları ortasında kendisiyle ilgilenen mahrem imamın ismini hatırlamadığını söyledi. Fakat yapılan teşhis süreçlerinin akabinde mahrem imamın özel bir şirkette pazarlama uzmanı olan Erden Şen (50) olduğu belirlendi. Atasoy’un teşhislerinden, Şen’in üst pozisyonunda bulunan şahsın da İsmail Yağlı olduğu tespit edildi. Hem Şen’in hem de Yağlı’nın firari olduğu öğrenildi.
Bekir Bangladeş imamı
-ERKAN ÇARPAN: Atasoy, 2014’te askeri ataşe olarak Bangladeş’e gitti. Burada 2014-2016 yılları ortasında mahrem imamı olan “Bekir” kod isimli FETÖ’cünün Erkan Çarpan (51) olduğu belirlendi. Örgütün Bangladeş’teki okulunda öğretmen olan Çarpan da firari. Atasoy, Çarpan’ı, “Bekir (K) ile görüşmelerimizi nizamlı olmayan aralıklarda 5-6 kere oldu. Bu görüşmeler Bekir (K) isimli şahsın konutunda baş başa olurdu. Burada Bekir (K) isimli şahsa himmet vermedim. Ben Bekir (K) isimli şahıs ile 15 Temmuz 2016 tarihine kadar görüştüm. Darbe teşebbüsü olduktan sonra hiçbir örgüt mensubu ile görüşmedim. 2014 yılı sonrasındaki görüşmelerimde zoraki olarak yaptım. Beni Bekir (K) birçok sefer gitmem halinde örgütten şefkat tokadı yiyeceğimi ve işlerimin iyi gitmeyeceği konusunda tehdit etmişti” diye anlattı.
Tüm alayın bilgisi ondaydı!
Kuşkulu Atasoy, 2012’de KKTC’ye tayin oldu. Burada sigorta şirketinde çalışan Başkan Körfez’e devredildi. Kıbrıs’a gidince ankesörlü telefondan arayarak irtibat kurduğu Körfez ile örgütsel görüşmeleri mahrem imamın meskeninde yaptı. Atasoy’un hücresinde kimse bulunmuyordu. Atasoy, mahrem imam Körfez ile ilgili şunları anlattı: “Tüm rütbeli subaylar/astsubay hakkında çok ayrıntılı bilgiler isterdi. Laptopunda alayda bulunan herkesin bir belgesi vardı” Atasoy’un Körfez’in yanında gördüğü şahıs da deşifre edildi. Bu şahsın Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı olan ve özel bir kurumda öğretmen olarak çalışan İsa Yiğit (42) olduğu belirlendi. Fakat Yiğit’in de yurt dışında olduğu öğrenildi.
Beni Gülen’e Yavuz götürdü
-Atasoy, itiraflarında öbür mahrem imamlarla ilgili de şu bilgileri vermişti:
* Yavuz (K) – (1988-1996): Lise ve Harp Okullunda benden sorumlu şahıstır. Ayrıyeten askeri okullara örgüt ismine öğrenci hazırlayan kişidir. Beni Gülen ile tanıştıran ve beni Altunizade’de bulunan Fem Dershanesine götüren şahıs.
-Diyarbakır’daki imamı (1996): İsmini hatırlamıyorum. Bir kez gördüm. İtimat şehit olduğu için irtibatımız olmadı.
-Kara Harp Akademisindeki imamı (2003-2005): Çetin (K) 2003-2005 yılları ortasında örgütün bizden sorumlu ağabeyi idi. Beykoz Tabiat Kolejinde çalıştığını ve Ar-Ge şirketinde çalıştığını biliyorum. Gerçek isminin da İsmet olduğunu hatırlamaktayım.
-Kara Harp Akademisindeki imamı (2010-2012): Bu şahıs hatırladığım kadarı ile Beykoz’da villası vardı. BMW marka X5 model jeepi vardı. Toplantılar villasında olurdu. 2011 yılında 9 ay kadar Afganistan’a gittim. Bu süreçte rastgele bir irtibatım olmadı. Döndüğümde yeniden tıpkı küme ile devam ettik.
Haber7
