Yazdığı müzikler ve özgün yorumuyla pop müzik içinde kendi biçimini yaratmış olan Fikret Kızılok, vefatının 20. yıldönümünde unutulmadı. 22 Eylül 2001’de kalp hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 54 yaşında vefat eden Kızılok’un sevenleri, dinleyicileri, sanatkarlar, siyasetçiler ve kimi kurumlar, toplumsal medyada onun müziklerini paylaşarak sanatçıyı vefatının yıldönümünde anıyor.
1946 yılında İstanbul’da doğan Fikret Kızılok’un müzik hayatı eğitim gördüğü Galatasaray Lisesi’ndeki ilkokul yıllarında başladı. O yıllarda kurduğu ‘Fikret Kızılok ve Orkestrası’ kümesi ile müsamerelerde sahne alan Kızılok, bilhassa türküleri kendine has bir biçimde yorumluyordu. Okul arkadaşları Barış Manço ve Timur Selçuk’un yönlendirmesiyle gitar müziğine yönelen sanatçı, lise yıllarının akabinde Cahit Oben dörtlüsünün bir modülü oldu. İstanbul’daki gece kulüplerinde periyodun ünlü rock kümelerinin müziklerini seslendiren küme, The Beatles ve Rolling Stones üzere kümelerin müziklerini yorumladıkları plaklar da yayınladılar.
ANADOLU’YU AŞIK VEYSEL İLE ‘KEŞFETTİ’
1965’ten itibaren solo çalışmalara başlayan Kızılok, ‘Fikret Kızılok ve Üç Veliaht’ isimli plağını yayınladı. Diş hekimliği okurken bir müddet müzikten uzak kalsa da, öğrencilik yıllarının sonuna yanlışsız tekrar müzikle ilgilenmeye başladı. Çıktığı bir Anadolu cinsinde Aşık Veysel ile tanıştı. Daha sonra ustayı yine ziyaret etti ve birkaç ayını Veysel’in yanında geçirdi. Veysel’in tesiriyle Anadolu türkülerine yönelen sanatçı, Aşık Veysel’in kelamlarına yaptığı bestelerle büyük bir üne kavuştu.
1974’te Tehlikeli Husus isimli bir küme kurarak Anadolu’yu gezdi. Bu periyotta bilhassa Ahmed Arif’in şiirinden bestelediği ‘Haberin Var mı?’ müzikseverlerin ilgisini çekti. Müziği giderek protest bir hal alan Fikret Kızılok, bu devirde Nazım Hikmet ve Ahmed Arif şiirlerinden çok sayıda müzik besteledi.
1983’te yayınladığı ve bugün bile Türk pop müziğinin en değerli albümlerinden biri olarak kabul edilen ‘Zaman Zaman’a kadar bir müddet müzikten uzaklaşan Kızılok, 80’li yıllarda müziğe kendisi üzere sonradan dönen Bülent Ortaçgil’le tanıştı. İkili, Kızılok’un muayenehanesinin bir kısmında Çekirdek Sanatevi’ni kurarak bilhassa ana akımın dışında kalan müzisyenler ve dinleyiciler için tarihî ehemmiyete sahip bir yer yaratmış oldu.
Çekirdek Sanatevi sürecinde Ortaçgil ile birlikte albümler yayınlayan sanatçı, ayrıyeten birçok albümde yapımcılık misyonları de üstlendi. 1989’da ‘Yana Yana’ albümünü yayınlayan Kızılok, 1991’de çok eleştirilen ‘Olmuyo Olmuyo’ albümünü müzikseverlere sundu.
1995’te ‘Yadigar’ albümü yayınlanan Fikret Kızılok, son olarak 1997 yılında Mustafa Kemal’i metinler, şiirler ve müziklerle kendi ağzından anlattığı ‘Devrimcinin Güncesi’ni yayınladı. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)
Gazete Duvar
