ANKARA – Astronomik mesken kiraları ve yurt fiyatlarını protesto etmek için Ankara’da 100. Yıl Mahallesi İlhan Erdost Parkı’nda çadır kurmak isteyen 9 öğrenci polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı.

Sabaha karşı üç sularında hür bırakılan öğrencilerden tıp fakültesinde tahsil gören İlay ve hukuk fakültesinde tahsil gören Zeynep yaşadıklarını anlattı. Polisin, “Size çadır kurdurmayacağız, konutlarınıza gidin” dediğini, öğrencilerin ise “Kira fiyatlarını ödeyemiyoruz, KYK yurdu çıkmıyor gidecek yerimiz yok” karşılığı verdiğini aktaran öğrenciler, tahsillerine devam edebilmek için barınma şartlarının bir an evvel sağlanmasını talep ediyor.

‘POLİSLERE ‘KALACAK YERİMİZ YOK’ DEDİK’

Gözaltına alınan öğrenciler ortasında yer alan İlay, tıp fakültesi 3’üncü sınıfta tahsil gören öğrencilerden biri. Üniversiteli arkadaşlarıyla birlikte artan fahiş yurt fiyatlarına ve konut kiralarına karşı parkta bir ortaya gelip çadır kurmak istediklerini söyleyen İlay, “Artık barınamadığımız bir durum kelam konusu ve kalacak bir yerimiz yok” dedi.

Tıp fakültesi tahsili gören birçok arkadaşının kalacak yeri olmadığı için okulunu bırakmak zorunda kaldığını belirten İlay, “Bu kadar muvaffakiyete ulaşmış insanların barınamama üzere temel bir sorun yüzünden okulunu bırakması üzücü bir durum. Buna ses çıkarmak için sokağa çıkmaya karar verdik” dedi ve gözaltına alınma anlarına dair şunları söyledi:

“100. Yıl Mahallesi İlhan Erdost Parkı’nda çadırlarımızı kurduk. Söylemek istediklerimizi söyledik. Öbür yurtsuz ve evsiz arkadaşlarımızın gelmesini beklerken güvenlik şube grupları geldi. Bir anda orayı bastılar. ‘Burada kalamazsınız, çadırları ya toplarsınız ya da gözaltına alırız’ diyerek tehdit ettiler. Bizi uzaklaştırmaya çalıştılar. Gidecek bir yerimizin olmadığını söyledik. ‘Kalacak yerimiz yok’ dedik. Polis bunları dinlemedi ve şiddetle birlikte gözaltı süreci başladı.”

‘UFACIK KONUTLARDA ON KİŞİ YAŞAMAMIZI İSTİYORLAR’

Öteki sekiz arkadaşından farklı bir biçimde gözaltına alındığını, polis aracı içerisinde bir mühlet dolaştırıldığını ve öteki arkadaşlarının itiraz etmesi üzerine onların yanına götürüldüğünü belirten İlay, karakolda yaşadıklarına dair ise, “Parka çadır kurduğumuz ve çevreyi kirlettiğimiz gerekçesiyle gözaltına alındığımızı söylediler” dedi.

Arkadaşlarıyla bir öğrenci meskeninde kaldıklarını, ne kiralarını ne de faturalarını ödeyemediklerini söyleyen İlay, “Bizim aldığımız KYK kredisi muhakkak, konutumuza verdiğimiz kira muhakkak. Beş bin lira kirayı öğrencilerin bir ortaya gelip ödemelerini beklemek ne kadar mantıklı? Ufacık konutlarda on kişi yaşamamızı ve derbeder bir hayat yaşamamızı istiyorlar. Fakat insani hayat şartlarından çok uzak bir formda yaşayabiliyoruz. Temel ömür şartları bizim en temel hakkımız” sözlerini kullandı.

‘ONLİNE EĞİTİMLE NE KADAR İYİ BİR HEKİM OLABİLİRİM BUNU SORGULUYORUM’

Tahsil gördüğü üniversitenin ismini paylaşmak istemeyen İlay, sınıflarının üçe bölündüğünü, iki hafta online bir hafta ise yüz yüze eğitim göreceklerini belirterek kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ben bu kadar sorunu ve badireyi üç haftada bir okuluma girebilmek için çekiyorum. Şu an uğraşını verdiğimiz bir öbür şey yerleşkelerde yüz yüze eğitimin yapılabilmesi. Her kısmın yüz yüze eğitim alması gerekiyor fakat benim üzere pratiğin değerli olduğu tıp üzere bir kısımda online bir eğitimle ne kadar iyi bir hekim olabilirim bunu sorguluyorum. Eğitimimi şu an bırakmaya niyetim yok lakin bundan daha fazla endişelendiren şey bu eğitimin kalitesi ve niteliksizliği.”

‘ARACA BİBER GAZI ATAR KAPISINI KAPATIRIZ’

Gözaltına alınan öğrencilerden bir başkası ise, Ankara’da hukuk fakültesi dördüncü sınıfta tahsil gören Zeynep. Çadırlarını kurmalarının üzerinden beş dakika geçmeden polisin geldiğini, “Biz size çadır kurdurmayacağız, meskenlerinize gidin’ dediklerini belirten Zeynep, “Biz de, ‘kira fiyatlarını ödeyemiyoruz, KYK yurdu çıkmıyor gidecek yerimiz yok’ dedik. ‘650 liralık KYK’yla bunların hiçbirini karşılayamıyoruz’ dedik. O esnada 100. Yıl’daki üniversiteliler pencerelerden bizleri izliyorlardı. Onlara seslenmek için sokağa çıktık. Üniversitelileri yanımıza çağırdık ve alkışlarla reaksiyonlarını lisana getirdiler. Bu sırada bizi darp ederek gözaltına alındık” sözlerini kullandı.

Polis tarafından darp edildiklerini, polis aracına biner binmez telefonlarını teslim etmelerinin istendiğini belirten Zeynep, “Ben hukuk dördüncü sınıf öğrencisiyim. Bunun türel olmadığını, telefonlarımızı tutanak tutmadan alamayacaklarını söylediğimde, ‘Eğer telefonlarınızı vermezseniz araca biber gazı atar otomobilin kapısını kapatırız’ dediler. O sırada bir arkadaşımızın gözlüğü yere düştü ve şu anda gözlük kayıp. Öbür arkadaşımın telefonunu almaya çalışırken kırdılar” diye konuştu.

‘ZENGİNLERİN ZİRAAT BANKASI KREDİLERİ SİLİNİRKEN BİZİM ALDIĞIMIZ KREDİ 650 LİRA’

Barınma meselesinin geçmiş yıllarda da olduğunu, iki yıllık uzaktan eğitim sürecinin akabinde okullarına döndüklerinde iki yıl öncesine nazaran çok daha makûs bir tabloyla karşılaştıklarını belirten Zeynep, şunları kaydetti:

“Kiralar çok derecede artmış durumda ve hali hazırda yaşadığımız meskenlere kira artırımı yapıyorlar. Cemaat, tarikat yurtlarının kapasiteleri arttırılmıştı. Üniversitelilerin cemaat ve tarikat yurtlarına yönlendirildiği bir durumla karşı karşıya kaldık. Bunların bu yıl yakıcı halde yaşanması, bir yandan yaşadığımız ekonomik kriz bir yandan da iki yıl sonra üniversitelere geldiğimizde bunun bir kâr olarak kullanılması biçiminde oldu. Zenginlerin Ziraat Bankası’ndan aldığı krediler silinirken bizim Ziraat Bankası’ndan aldığımız krediler 650 lira. “

‘BARINMA FİYATLARINI KARŞILAYABİLMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ’

Hukuk fakültesi dördüncü sınıf tahsili sürecinde part time işlerde çalışmak zorunda kaldığını belirten Zeynep, “Biz bir yandan okurken bir yandan da bu barınma fiyatlarını karşılayabilmek için kafelerde, barlarda, AVM’lerde çalışmak zorunda kalıyoruz” dedi ve taleplerine dair şunları söyledi:

“Biz üniversitelilerin, kentlerin parklarına, meydanlarına, sokaklara çadır kurması bugün üniversitelilerin somut gerçekliği. Bizim somut taleplerimiz var. Kiralara üst hudut konulmasını, öğrenci meskenlerinde kalan üniversitelilere kira ve fatura takviyesi sağlanmasını talep ediyoruz. KYK yurtlarının tam kapasiteli ve nitelikli bir halde açılmasını istiyoruz. Cemaat ve tarikat yurtlarının toptan kapatılarak buraların üniversitelilere ayrılmasını talep ediyoruz. Bu talepler çok somut ve çok gerçek. Bu talepler gerçekleşene kadar sokaklarda olmaya çadırlarımızla, yorganlarımızla devam edeceğiz. Tüm üniversitelileri ve barınamayan herkesi takviye olmaya çağırıyoruz.”

Gazete Duvar