Gazeteci Barış Terkoğlu, Şanlıurfa Suruç’ta AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınlarının saldırısı sonucu Şenyaşar ailesinden 3 kişinin öldürülmesi olayına dair yeni bilgiler paylaştı. Terkoğlu, Şenyaşar ailesinin katledilmesine “terör” dediği için utandığını açıklayan AK Partili Ahmet Eşref Fakıbaba ile görüştü.
FAKIBABA: ARTIK KONUŞMAK İSTEMİYORUM
Cumhuriyet‘teki köşe yazısında Fakıbaba ile olan konuşmasına yer veren Terkoğlu, “Urfa’da konuştuğum kaynaklar Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bu küme tarafından tehdit edildiğini, hatta konutunun basıldığını söylediler” diye yazdı. Terkoğlu bu iddiayı sormak için Fakıbaba’yla ikinci sefer konuştuğunu belirtti ve AK Partili vekilin verdiği cevabı şöyle aktardı: “Bu soruya artık karşılık vermek istemiyorum. Her şeyin bir vakti var. Ben Allah’tan diğer kimseden korkmam. Ancak Urfa’da siyaset zordur. Çakalların ayağına basarsanız tehdit ederler doğal. Aşiretiniz yoksa, sıradan bir bireyseniz tehdit alırsınız. Lakin artık bunu konuşmak istemiyorum.”
FAKIBABA: OLAYI ÇABUCAK CUMHURBAŞKANIMIZA ANLATTIM
Terkoğlu, Fakıbaba’nın olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da anlattığını söylediği belirtti ve Fakıbaba ile yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı:
Fakıbaba, “3 buçuk yıl sonra konuştu” kelamını eksik buluyordu. “Evet, ben olayın birinci günü terör demiştim. Beni yanılttılar. Olaylardan üç gün evvel ben de Şenyaşar Ailesi’ni ziyarete gitmişim. Beni çok iyi karşılamış, uğurlamışlar. Olaydan sonra bunların fotoğraflarını görünce açıklamamın yanlış olduğunu anladım. Çabucak Cumhurbaşkanımızla görüştüm. Ona bunun bir terör hadisesi olmadığını anlattım. Şenyaşar Ailesi’nden de başsağlığı dilemesini istedim. Yani ben yalnızca 3 buçuk yıl sonra değil, birinci günlerden beri olayın iç yüzünü devletin en doruğuna kadar anlattım.”
Fakıbaba ile, saldırıyı azmettirmekle suçlanan AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ı da konuştuk. Fakıbaba, olaydan sonra Yıldız’a da hal aldığını anlattı. “Meclis’te arbede çıktığında eli kırılmıştı. O vakit geçmiş olsun dedim. Bunun dışında o milletvekiliyle 3 buçuk yıldır selamım bile yok. Ben bu olaydan sonra vekile de reaksiyonumu gösterdim.”
Fakıbaba, Urfa’da çeteleşmiş bir yapı olduğu tezine itiraz etmiyordu. Fakat “Yıldız Ailesi”nin, İbrahim Halil Yıldız’ın ardında olduğu yorumuna karşı çıkıyordu. Fakıbaba şunu söyledi: “Aileden birileri vekilin yanında, bu olayların içinde olabilir. Lakin Yıldız Ailesi’nden çok pahalı beşerler var. Onlardan da bu işe karşı olanlar var. Bu yüzden akrabalarından çok yandaşları demek daha yanlışsız.”
Yazımda Urfa Valisi Abdullah Erin’in de hadiseler nedeniyle rahatsız olduğunu, Cumhurbaşkanı’yla konuşup “görevden affını” istediğini söylemiştim. Fakıbaba da konuşmamızda Vali Erin’e sahip çıktı:
“Siz de yazmışsınız. Vali doğrunun yanında duran bir adam. Aslan üzere bir vali. Devleti temsil ediyor. Bir küme çapulcuya devlet yenilmez. Bu çeteler er ya da geç temizlenecek.”
NE OLMUŞTU?
Fakıbaba, Urfa’da mahallî bir televizyon kanalına verdiği demeçte, AK Parti Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın müdafaa ve yakınlarının saldırısı sonucu Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliamın yaşandığı gün olayı “terör” saldırısı olarak tanımladığı için utandığını söylemişti. Fakıbaba, “Suruç’ta yaşanan olaya terör olayı denildiğinde utandım. Genel merkezi aradım, ‘Suruç’taki olay terör olayı değil’ dedim. Ben daha evvel o dükkana gittim. Görüntüleri izledim, Şenyaşar ailesi beni çok hoş karşılamış. Birinci gün ‘terörist’ dediğim için utandım. Cumhurbaşkanı’nı ‘terör’ dememesini, iki tarafa da baş sıhhati dilesin diye tembihledim” tabirlerini kullanmıştı.
“Emine Şenyaşar’a Allah sabır versin” diyen Fakıbaba, “İçim parçalanıyor. Ateş ateşle söndürülmez. Ateşe su serpmek gerek. Keşke bu türlü bir şey yaşanmasaydı” diye konuşmuştu.
Yayından bir gün sonra toplumsal medyada açıklama yapan Fakıbaba, tehdit ve baskılara maruz kaldığını söylemişti. Fakıbaba, “Dün akşam katıldığım TV programında yaptığım açıklamalardan sonra rahatsız olanların tehdit ve baskılarına asla boyun eğecek bir insan değilim. Hata duyurusunda bulundum ve hususun takipçisi olacağım. Haksızlığa karşı durmaktan ve adaleti savunmaktan asla geri durmayacağım” demişti.
(HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
