SALİHA SULTAN | KARAR
Yalova'da geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden KARAR müellifimiz Asım Gültekin’in cenazesi Amasya/Taşova Merkez Camisi'nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının akabinde Doğu Mahallesi Kabristanlığı'na defnedildi. KARAR Müellifi Enes Batman’ın da katıldığı cenaze merasimine Gültekin’in İstanbul’dan ve Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinden birçok dostu, öğrencisi katıldı. CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çelenk gönderdiği Amasya’daki cenaze merasimine Güray Süngü, Erol Erdoğan, Mevlana İdris Varlıklı, Ahmet Altay, Necip Evlice, Hüseyin Rahmi Göktaş’ın yanı sıra kayınbiraderi Nezihi Pesen, ailesi ve birçok seveni katıldı.
Müellifimiz Gültekin'in hayatını sürdürdüğü İstanbul'daki dostları ve öğrencileri için de birebir vakitte İstanbul Fatih Camisi'nde de gıyabi cenaze namazı kılındı. Müellifimiz Gültekin’in kurduğu Dünya Mecmualar Birliği’nin düzenlediği gıyabi cenaze namazına KARAR ailesinden İbrahim Kiras, Yusuf Ziya Cömert ve Yıldız Ramazanoğlu katıldı. Gültekin’in Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden birçok öğrencisinin, dergicilik dünyasından birçok gencin katıldığı cenaze merasiminde, Suavi Kemal Yazgıç, Zafer Acar, Aykut Nasip Kelebek, Betül ve Ayşe Zarifoğlu, Selahaddin Kocaarslan, Ömer Karaoğlu, Mehmet Kahraman üzere pek çok isim yer aldı.
Vefatının akabinde binlerce insanın toplumsal medyadan sevgisini lisana getirdiği Gültekin’in cenaze töreninde de duygusal anlar yaşandı. Muharririmizin ani vefatıyla sarsıldığını ve ortamızdan çok erken ayrıldığını lisana getiren dostları, onu son seyahatine dualarla uğurladı. Öğrencileri, dostları ve gençler, hayatı boyunca bilhassa gençlere verdiği büyük emekle tanınan ve sayılan Gültekin’in tabutuna omuz vermek için yarıştı.
“HERKES KONUŞURDU, O EMEK VERİRDİ”
Yıldız Ramazanoğlu: Asım çok sıra dışı bir insandı, az konuşur çok dinlerdi. Gençlere aş, iş ve eş bulurdu. Onların gündelik hayatının güzelleşmesi için gayretlerdir. Mesela Sezai Karakoç okumaları yapardı, bunun üzerine tartışmazlardı lakin şiirleri okuyup dağılırlardı. Onları bu türlü bir şairden haberdar ederdi. Münasebetiyle herkese bir biçimde değdi, değmeyi başardı. Onu biraz da underground diye tanımlayabilirim onu, herkes konuşurdu, o emek verirdi. Berbat haberlere karşı iyi haberler üretti. Güzel habere o kadar çok muhtaçlığımız var ki… Onlar az bulunuyor. Yeri kolay dolacak bir insan değil, her vakit bu türlü beşerlerle müsabakamız mümkün değil. Yeri cennet olsun…
BENDEN KÜÇÜKTÜ ANCAK AĞABEYLİK YAPTI
Suavi Kemal Yazgıç: 1990’ların başından itibaren ya birebir veyahut birbirine yakın mecmualarda yazdığımız için tanışmıştık esasen. Yüz yüze gelmemize ise Gerçek Hayat mecmuası vesilesi ile oldu. Vakit zaman küçük küslüklerin de eşlik ettiği bir arkadaşlığımız oldu. Bulunduğu her mecmuada, internet sitesinde, platformda pek çok arkadaşımız üzere bana da yer verdi. Üzerimde büyük emeği vardır rahmetlinin. İki yaş küçüktü benden lakin bana ağabeylik yaptı. Pek çok şey öğrendim ondan. Artık bütün o hoşluklar hayatımızdan eksik kaldı.
“GENÇLERE ÜLKÜ AŞILAMAK İÇİN ÇALIŞTI”
Faysal Soysal: Biz yurt arkadaşıydık. İlim Yayma Cemiyeti Hacı Muharrem yurdunda. Onun kitabında asla ümitsizlik, karamsarlık yoktu. Eleştirirken de yapıcıydı. “Düşmanınız dahi olsa birini silmek ona kin duymak yakışmaz Müslüman’a” sıkıntısı. Müslüman gençlere örnek bir ülkü ve hayal aşılamak için elinden gelen uğraşı gösteriyordu. Mecmua çalışmaları, eğitim toplantıları, müellif buluşmaları, kendi köşesinde problem ettiği lisan ve ahlak problemleri… Son konuşmamızda sesindeki yorgunluğu ve çaresizliği hissetmek bu mevt haberini aldıktan sonra artık daha fazla koyuyor ne yazık ki…
“SON PERIYODUN NÖBETÇİ İSLAMCISI”
Ömer Karaoğlu: Her karşılaştığımızda benden tıpkı şarkıyı isterdi. ‘Gül ve Söz’ diye bir eserdi. Vefat haberini alınca düşündüm, niçin bu şarkıyı isterdi? ‘Duydun mu hoş çocuk, ağlamak yok hüzünden/Beni kuşatsın acı daha sana gelmeden/En çetin kelamı söyle, aşkla yürü peşinden/Korkular korkar olur, vefatlar kederinden’ diyor. Aşkın, muhabbetin peşinde, yarım kalan kesinlikle çok isteği, isteği vardır biliyorum. Hoş beşerler bir bir göçüyor görüyorsunuz, onun bir özelliği vardı, son devrin nöbetçi İslamcısı. Edebiyatta, kültürde, sanatta ezik olmayı asla kendisine yakıştırmayan, izzetli, onurlu bir duruşu vardı. Bence bu hatıra hepimize kâfi, Allah hepimizi o izzetle şereflendirsin. Aramızdaki muhabbet bağını bu acı vesilesiyle kuvvetlendirsin.
ÜZGÜN VE YARALIYIZ
Mevlana İdris Güçlü: Üzgünüz, yaralıyız. Cins ve seçkin bir gücü, kapsayıcı hareketleri, iyi hocalığı ve iyi talebeliği vardı. Erken mi ayrıldı? Daima olduğu üzere, evet. Gençler ve dostları onu hiç unutmayacak. Nasıl unutulsun ki, mümkün mü bu? Başımız sağolsun.
Karar
